Kelimeleri bir birine pazarlayan şair ruhlu bir pezevengim. Hepsi bu...
7 Temmuz 2011 Perşembe
Cennetim misin ? Cehennemim mi ?
Çok seversin ama senin değildir “O”. Ne elleri, ne o gözleri, ne o saçları nede teni hiçbir şeyi sana ait değildir. Senin değildir işte. Bilmez yanıp tutuştuğunu onun için. Kendi gözünden bile kıskandığını bilmez. Bilmez hiçbir şeyi. Umutsuzsundur, çaresizsindir ve yabansındır.. Yalın kalmışındır. Sussan da konuşsan da yüreğin yanar. Ne bir kelime yeter nede bir söz. Her şey için geç kalmışındır. Ya erken gelmişindir dünyaya yada geç. Yada rabbin geç çıkarmıştır onu karşına. İmkansızındır “O” senin. Neresinden başlayacağını bilmeden öylece ortasında durduğun 4 yol ağzıdır hayatın. Sonunu bilmediğin karamsarlıklarla durduğun yollardan hangi birini seçeceğini kestiremezsin yapamazsın. Adım atsan yüreğin atmasan aklın bulanır. Çıkar hiçbir kestirme yolun yoktur. Öyle sap gibi beklersin sadece izlemekle yetinirsin. Dayanabildiğin kadar yetebildiğin kadar saf saf beklersin. Yüzüne bir maske geçirir gülerken ağlarsın. Yaralar oluşur her yerinde ve kanar durur. Her yara kanamaz ama göremezsin. İçten içe seni bitirir farkında olmadan. Zordur nefes almak. Aldığın nefes bile ağır gelmeye başlar zamanla. Ölümü düşünürsün ve kendini ölümün bir son olmadığına inandırırsın gün geçtikçe. Ki zaten ölüm hiçbir zaman bir son değildir. Aynı yıkıldığın yerden tekrar hayata başlamak gibi sapa sağlam ayağa kalkabilmek gibidir. Bunların hiç birini bilmez “O” farkında değildir anlamaz. Çünkü sen rolünü en iyi şekilde oynarsın. Hayat zaten başlı başına bir filim sahnesi değil mi ? Rol içinde rol yaparız. Kimiz zaman mutsuzken gülmek gibi. İçtenlik kaybolur yeri geldiğinde. Mecbur olursun yada mecbur bırakılırsın. Mecburiyettendir bazen yaşamak. Mecbur istikamette yol alırsın çevrilene kadar. Bir gün gelir biri seni o mecburiyetinden çevirir ve sorgular. Taki işi bitene kadar. Sonra sen devam edersin mecburiyetini. Kimi zaman kendi isteğinle kimi zamansa başkalarının mecburiyeti ile. Kimse isteyerek gelmedi bu dünyaya kimse isteyerek üzülmedi. Her zaman bir nedeni olmuştur gülüşlerimizin yada üzüntülerimizin. Siz hiç durduk yere gülen bir adam gördünüz mü yada ağlayan bir adam yada kadın ? Etki tepki meselesi işte. Şimdi senin etkin beni öyle bir vurdu ki etkine tepkim %1 bile değil. Ben eridikçe sen var olacaksan eğer mutluluğum mutluluğun olsun yüreğim yüreğin. Ben üzüldükçe sen farkında olamadan daha da güleceksen üzüntüm yolunda, uğrunda üzülsün. Bende isteyerek gelmedim ki. Bende isteyerek sevmedim ki sen nerden bileceksin ki zaten hiç söylemedim ki. Sen benim değilsin ki ve hiç brenim olmadın olmayacaksın. Sen zaten nerden bileceksin ki benim hem cennetim hem cehennemim olduğunu. Sen benim değilsin ki hiç benim olmadın ki…….
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder