22 Ağustos 2011 Pazartesi

SEVGİLİYE MEKTUP


Bugün günlerden ne bilmiyorum ama bir çizik daha atıyorum sensiz geçirdiğim yokluğunun üzerine tuttuğum deftere. Biliyorum sen istemezsin benim mutsuz olmamı ama elimde değil işte. Bir sigara daha yakıyorum işte, ardı arkası kesilmeyecek olan sigaraların ilk başlangıcı bu. Her ne kadar sıksam da kendimi işe kör olası yaşlar da durmuyor gözümde. İntihar edip duruyorlar işte her gün sana intihar ettiğim gibi. Öyle intihar değil ama bu. Yüreğimin yangınında yanıp yanıp duruyorum işte. En çok ta geceleri ölüyorum ben sevgilim. Hani her ne kadar eve girmek istemesem de geliyorum işte. Yalnızlığımın başı boşluğumun ve bu dört duvarın arasına giriyorum işte. Biliyorum sen hiçbir zaman bana o kapıyı açmayacaksın. Hoş geldin sevgilim demiyeceksin. Biliyorum olmayacaksın sen yalnızlığımı paylaştığım bu dört duvar arasında. Yalnızlık demişken üşüyorum sevgili. İçimin ateşi ısıtmıyor artık bedenimi. Bak yine damlıyor göz yaşlarım. O kadar da dikkat etmiştim resmine gelmesin diye, görme beni böyle diye ama olmuyor işte sevgili. Bak bir gün bu yatakta beraber uyuruz diye hiç bozmadım şeklini. Çarşafı halen gergin ve tertemiz. Yastıkları senin için kabarttım sevgili. Uyurken boynun ağrımasın diye. Aslında yastığa da gerek yoktu ya neyse. Çünkü ben seni ait olduğun yerde solumda yatırmak istiyorum sevgili. Başını yasladığın da göğsüme duy istiyorum sevgili sana çarpan yüreği. Nasıl da ismini fısıldıyor her saniye bir bilsen. Sen öylece uyurken ben sabahı düşünüyor olacam. Kızma hemen, sana kahvaltı hazırlamaktı niyetim yoksa bilirsin aklımda senden başkası yok. Sen öyle tatlı tatlı uyurken ben kıyıpta uyandıramam ki seni. Sen uyanana kadar beklerim baş ucunda. Çayı da demler dururum artık sürekli. İçirmem sana öyle bayat çay. Ekmekleri kızartır en sevdiğin reçeli koyardım masaya sevgilim. Hayali bile çok güzelken yanımda olsan kim bilir nasıl olurdu. Seninle bir sabaha uyanmak. Bak buda bitti bu sigara da tükendi ben gibi. Neyse ki hazırlıklıydım seni içime çeker gibi sıraladım hepsini. Hepsi sen gibi içime dolacak birer birer. Aslında bir de bira olsa ne güzel olurdu. Belki dindirirdi içimde ki ateşi. Ama ramazan içemem ki. Eksik kalsın işte o da, sanki her şey tammış gibi. Geçen gün kardeşim sordu seni. Çok güzel dedim, senden bile güzel diyip kızdırdım onu. Ama haklıydım sevgilim. Seni kimseyle kıyaslayamam ki ben. Cennetimsin işte sen benim. Varlığında cennetini yaşarken yokluğunda cehennemini yaşayıp dururum. Ama hiç bahsetmem cehenneminden. Kimse bilmez gecelerimi. Bazen seni görmeye geliyorum diye kandırırım milleti. Aşkıma gidiyorum diyerek nispet yaparım herkese. Bilirim yanına gelemem dokunamam ama takarım işte o gün bir maske. İçim yansa da belli etmem kimseye. Toz kondurmam aşkıma. Gider otururum bi kaç saat sahilde. Bir çay söylerim kendime ve sana. Garson şaşırmış olsa da iki bardak çaya ben aldırış etmem. Ben denize karşı otururken sana denize dönük bir yer seçerim. Seyrederim işte öyle denizi seni seyreder gibi. Kimse anlamasın bilmesin isterim işte. Bir yudum senin için içerim bir yudum benim için. Ama önce hep senin için. İki sigara yakarım karşılıklı içmek için. Varsın görenler deli desin, anlamazlar zaten onlar sevgiden. Umurumda da değil zaten be Aşkım. Eve gitmemek için bin bir bahane ararım. Bilirim ki gittiğimde sen olmayacaksın. Yatağıma baktığımda yine çarşafı bozulmayacak. Bilirim ki durmayacak intihar eden yaşlar. Ve ben içtikçe içecem yaktıkça yakacam sigara denen mereti. Sigara öldürür diyorlar. Bilmiyorlar ki ben yokluğunda ölmüşüm. Bilmiyorlar ki her nefeste ben o dumanı değil seni içime çekiyorum. Bilmiyorlar işte öyle saf saf konuşuyorlar be aşkım. Bir gün bir gün biliyorum hepsi susacak. Belki de anlayacaklar beni, yada anlamasınlar umurumda değil ki birtanem. Varsın herkes deli sansın, varsın herkes bu herif kafayı sıyırmış desin. Umurumda değil ki sevgilim. Sen olmasan da ben seni yaşıyorum ki sevgilim. Dokunamıyorum tamam, olsun dokunmim ne olacak ki. Yüreğime dokundun sen benim yüreğine dokundum ben senin. Yetmez mi sevgili ? Bırak konuşsunlar sevgili ben iyiyim böylede. Bu geceler sen yokken daha çok uzadı, zaman geçmiyor. Kastı var sanırım bana bu gecelerin. Gündüzleri çalışıyorum işte geçiyor bir şekilde zaman. Takıyorum bir maske savuruyorum mutluluk yalanlarını. Ama geceleri yapamıyorum bunu. Olmuyor işte kendimi kandırmayı bir türlü beceremedim. Becerseydim zaten şimdi yatağım da olurdum belki de. İnsanın kendini kandırması ne zormuş be sevgili. Hani ne hayal kursam hep yıkılıyor. Gerçekler ağır basıyor. Yalnızlığımla, sensizliğimle işte bu dört duvar arasında maskesizce oturuyorum sevgili. Gözlerine bir buse daha konduruyorum sevgili. Sakallarım batmaz umarım. Çok sigara içiyorum biliyorum rahatsız olduysan dişlerimi fırçalayayım. Rahatsız olmanı istemem ki kıyamam sana ben. Sakallarım çok uzadı biliyorum. Yokluğunun her bir dakikasını onlardan çıkartıyorum belkide. Sevgilim hadi gel mutfağa gidelim en sevdiğin tatlıyı yapalım. Ben ine muzurluk yapim sen rahat dur diyerek vur elime. Yada bir dvd mi seyretsek. En güzel aşk filmini koyup battaniyenin altına girip sarılsak mı sevgilim. Yada bir bardak çay demlim sana eğer istersen bol köpüklü bir kahvede yaparım orta şekerli. Nerdesin be sevgilim nerdesin. Neden hep yarım neden bom boş bu dört duvar. Nerdesin ki sevgilim, bak bizim şarkımız da çalıyor. O bile radyoda ama sen yoksun. Yaşamak isteyip de yaşayamadığımız onca şey varken sen nerdesin sevgili ? Bak her şey yarım her şey boş ve her şey sensiz sevgili. Ben şimdi nasıl hakim olabilirim ki göz yaşlarıma nasıl derim yüreğime yeter diye. Nasıl tüketmem ardı ardına sigaraları. Nasıl izmarit dolu küllüğe yer açmadan durabilirim ki sevgili. Sen yoksun ki. Hangi maskeyi taksam içim yanar. Yanımda ol sadece yanımda yanıbaşımda mecbur bırakma beni yalan dolu mutluluk maskelerine.


S E N İ S E V İ Y O R U M . . .



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder