Genelde ölümden dönenlerin hep bir ışık muhabbeti vardır. Işığı gördüm işte biri oradan gel gel diyordu, böyle bembeyaz bir yerdi, gözlerim kamaşıyordu falan filan. Yok öyle bir şey yahu… Bizzat test ettim gördüm geldim. Kap karanlık bir şeydi. Hani uykuya dalarsınız, rüyasız bir uyku geçirirsiniz ya işte öyle bir şey. Gözlerini açtığın da sadece etrafındakileri görüyorsun işte. Hani çok yorgun olursun da uykudan kalkınca bir sersemlik olur ya onun gibi bir şey işte. Anlayacağınız ışık mışık yok yani…
Bunu denemek için yada bizzat test etmek için yapmanız gereken şeyler şunalar. Önce alkol alıyorsunuz, öyle böyle değil yani baya bir içmeniz lazım, sonra üstüne 8 adet 1,5mg xanax içiyorsunuz. Yalnız içtikten bir müddet sonra arkadaşınızı aramanızda yada ailenizden birini aramanızda yarar var, test edim derken sonsuz uykuya yatmayın. Sonrası malum işte uyandığınızda gözlerinizi hastane de açıyorsunuz. Sanki günlerdir uyumuş gibi falan filan.
İnsan bazen her şeyden bıkabiliyor, her şeyden vazgeçebiliyor. Tüm sevdiklerinden, eşinden, dostundan, ailesinden hatta yaşamaktan bile. Bir anlık öfke ile, bir anlık sinir ve umutsuzlukla buna cesaret edebiliyor. Bende yaptım o salaklığı ama gördüm ki insanları üzmekten yada onları kırmaktan başka hiçbir işe yaramıyor bu durum. Hayat belki zor, yaşamak zor ama her ne olursa olsun hayat yaşamaya değer sanırım. Belki de hayat kolay zorlaştıran sadece bizleriz.
Kiminiz deli, salak, aptal yada ağza alınmayacak bir sürü hakaret, küfür edebilirsiniz ama işte insan bazen aciz kalabiliyor bazı şeylere. Tükenebiliyor yada umutsuz, güçsüz kalabiliyor, belki de en kolay yolu seçiyor ama boş. Gerçekten boş bir durum. Neyse böyle oldu işte. Her ne kadar çok fazla bir şey düzelmese de hayat yaşamaya değer. He bu arada hayatta ki tek gerçek kişiler sadece ama sadece annemiz….
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder