Kelimeleri bir birine pazarlayan şair ruhlu bir pezevengim. Hepsi bu...
20 Ekim 2011 Perşembe
Sevişme Sonrası Bir Otel Sabahı
Sabah uyandığımda yine her zaman ki gibi erkenden kalkıp gitmiştin. Dün gecenin vermiş olduğu yorgunlukla ayılamasam da, geceden kalma can sıkıntısının kalıntılarını hissedebiliyordum. Geceden kalma şarap kadehlerinin üzerinde uçuşan o ufak sinekleri ve tüm gece boyunca dolmuş olan kül tablasının kokusu eşliğinde yeni bir güne uyanmaya çalışırken, aklıma takılan soruları cevaplayamayacağım gibi, bir sigara içmeden de uyanamayacağımı biliyordum. Aslında bırakmak ta istiyordum sigarayı, bu kadar çok içmek bir gün beni öldürecek biliyorum.
Dibinde az bir şarap kalmış kadehlerin üzerinde ki sinekleri kovaladıktan sonra bir sigara yaktım. Göz ucuyla odayı süzerken gözüme düşürmüş olduğun tek küpen takıldı ve öyle bir tebessüm ederek, odanın ne kadar havasız olduğunu ve perdelerin sonuna kadar kapalı olduğunu fark ettim. Kimden saklanıyorduk ? Yada saklanmamız gereken neydi ? Ruhum gibiydi aynı, karanlık ve dumanlı. Biz neydik diye soramadan edemiyordum kendime. Hafta da birkaç kere bedenlerimizi buluşturduğumuz otel odasında ki iki yabancımıydık yoksa ?
Perdeleri açtığımda güneşin tam da yüzüme vurması, sineklerin birden kaçması ve benim bunlardan dolayı bir cevap aramam, bir işaret aramam neyin nesiydi ki ? İstediğim şey aşktı sadece, sevişmek gerekmiyordu. Sahi sevişmek neydi ki ? Aşkla mı yapılan bir şeydi yoksa, yada aşık olmak için miydi ? İki et parçasının 10-15 dakikalık zevk için bir araya gelmesi neyin nesiydi ? Ardı ardına devam eden birleşmeler neye delaletti ? İstediğim sevgiydi sadece. Bir hayat kadını gibi işini bitirip bir an önce kaçmakmıydı aşk sana göre ? Yalandan gülümsemeler ve sonra hop yatağa. Sarhoşlukmuydu yoksa ? Bacak arasına girilmek için içilen iki kadeh alkolmüydü? Sahi kısa süreli bir zevk için basitleşmek neyin işaretiydi?
Anlamanı yetirmiş iki bedenin sadece ihtiyaçtan dolayı yapılan bir birleşmesimiydi bu ? Günlük sıradan işlerden birimiydi yoksa yaşanılan? Ben aşk istedikçe vurulan gamsız bir öpüşmemiydi bu ? Cesaret örneği taşıyan bir dokunuşmuydu yoksa ? Terlerimizin bir birine karışması yoksa ağlayan vücutlarımızın göz yaşımıydı ? Bitse de gitsek dediğimiz sıradanlığının, aslında içimizde yok olan kendimizin son çırpınışlarımıydı yaşanılan… Hissetmeden dokunulan, bakılan bir bedendeki son dokunuşmuydu bu? Basitleştirdikçe basitleşen bedenlerimizin isyanlarını duymazdan geldikçe yaşadığımız bir ihtiyaç duygusumuydu bu ? Sahi sevişmek neydi aşk olmayınca ?
Bacak arasına girmek için söylenen iki tatlı söz ve yalandan bir gülümseme. Sonrasında içilen iki kadeh içki ve sonrasını hatırlayamayacağımız bir gece. Belki pişmanlık belkide duyulan hazdan sonra bir önemsenmezlik hissedilecek olan. Kimin girdiği ve nereye girdiğinden ziyade duyulan bir haz hırslığı yaşanılan. Bedenlerimizi kirlettiğimiz ve sonrasında alacağımız bir duştan sonra temizlendiğini sanıp devam edeceğimiz basit bir hayatın belki de başka bir yüzü bu yaşanan.
İstediğim aşktı sadece. Şimdi bir duş sonrası, akşamdan üstünde kokun kalmış kıyafetlerimi giyerek ve kirlenmiş bir vücutla hesabı ödemeye gidecem. 313 numaralı odada yaşadığımız kısa süreli zevklerin hesabını. Oysa ki hesabını ödeyemeyeceğimiz bedenlerimizin sorgusuz sualsiz kabul edişlerinin yükünü sırtımıza alarak. Sonra dün geceye ait ne varsa her birini unutacam. Görmedim, duymadım, bilmiyorum. Aklıma gelmeyecek o oda, ve ben kendimi bu yalana inandırıp devam edecem hayatıma. Sen esmer uzun boylu kız, hiç karşıma çıkmadın ve biz seninle bedenlerimizi hiçbir zaman kirletmedik.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Aşk bacak arasındamı kaldı artık acaba?
YanıtlaSilBarlarda bacak arasına girmek için türetilmiş sevgi cümleleri kadar kıymet görmüyormuş, bir insanın ruhuna ilişmeye çalışan ahmak aşığın çığlıkları... Sanırım artık durum bu
YanıtlaSilAdamına gore muamele yapılmadıgından kaynaklanıyor artık bence bu durum.. hiçbirseyin ne kıymetı ne degerı kaldı..hersey çok ucuz yaşanıyor ve tüketiliyor..
YanıtlaSil