10 Haziran 2011 Cuma

Bunun da Başlığını Siz Koyun


İlk okulu bitirmiştim yaz tatiline girmiştik ve ben hayatımda ki ilk iş deneyimimi yaşamaya hazırdım. Bunu mecbur olduğum için değil istediğim için yapacaktım. Okul bittikten 1 hafta sonra rahmetli babamın yakasına yapışıp ben çalışmak istiyorum diye zırladığımı hatırlıyorum. En azından tam hatırlamasam da valde sultan hatırlatıyor arada ettiğimiz sohbetlerde. Ben anneme hep Valde Sultan derim nerden dilime yapıştıysa artık anneden çok bunu kullanırım. Ve vakit gelmişti artık bir pazartesi sabahı babamla birlikte o ilk işe başlayacağım yere doğru yol almıştık. İnanılmaz bir heyecan ve mutluluk vardı içimde bunun tarifini anlatmak gerekirse anlatamam çünkü bi tarifi yok lügatimde. Yaşıtlarım bisikletleriyle gezip dolaşırken ve her gün mahalle arasında koşuşturup top oynarken tatilin keyfini doya doya yaşarken benim bu çalışma isteğimin olması şimdi düşündüğümde baya tuhaf geliyor bana. O iş yerine geldiğimizde biraz tedirgin olmuştum heyecandan olsa gerek ama dediğim gibi inanılmaz bir şeydi o benim için. Kendi paramı kazanabilecektim. En çokta bunun isteği ve arzusu vardı içimde. Belki tahmin ediyorsunuzdur ne iş olduğunu. Evet duyar gibi oluyorum haklısınız da tamirhaneydi gittiğim yer. Arabalara karşı bir ilgim olduğundan değildi orada çalışmak. Araba hevesim 25-26 yaşlarındayken oluşmaya başlamıştı. Babamla ustanın konuşmalarını dinliyordum öyle boş boş bakarak. Ustamın adını hatırlamıyorum ama lakabı halen aklımda Tombik Usta derlerdi. Konuşmaları sırasında baba ustaya şöyle bir laf söylemişti “Eti senin kemiği benim “ diye bir an afalladım burada bana ne yapacaklar diye. Sonradan akşam babama sorduğum da sadece bir eskilerin söyledi bir söz olduğunu duyunca rahatlamıştım. İlk iş günüm olduğu için sadece takımları öğretiyorlardı bide bol bol temizlik yapıyordum işte. Arabanın altına onların girmesine rağmen en çok ben kir pas oluyordum. Bunu şimdi düşündüğümde bile anlam veremiyorum doğruyu söylemek gerekirse. Çünkü sadece takımları onlara verip takımları iş bittikten sonra temizliyordum görevim sadece buydu. İlk haftalığımı aldığımda çok mutlu olmuştum o zamanın parasıyla 2.5 liraydı. Anneme veriyordum almıyordu babama veriyordum oda almıyordu bense biriktirmeye başlamıştım artık paramı. Her öğle arası evim yakın olduğu için evime gider yemeğimi yer işe geri dönerdim. O zamanlar doğalgazmış bilmem neymiş yoktu tabi. Su sobanın üstüne ısıtılır öyle duş alınırdı. Annemse beni her öğlen ellerimi ve ayaklarımı dışarıya çıkarttığı naylon liğen de yıkar dururdu. Arkadaşlarımı gördüğümde biraz yadırgardım neden çalışmıyorlar diye. Biraz da utanırdım san ki çalışmak utanılacak bişeymiş gibi çocukluk işte. Fazla uzatmayacam bunu ama iş hayatım bu şekilde başlamıştı hiçbir zaman hazıra konmamıştım. Belki inanmazsınız ama o zamandan beri bu yaşıma kadar hiç harçlık almadım ailemden. Kendimi bir şekle bir kaba koyana kadar sürekli çalıştım okulumu ihmal etmeden. Gerek garsonluk gerek pazarcılık çalışabileceğim her işte çalıştım. Bir sürü farklı insan modelleri gördüm neyin zararlı neyin doğru olduğunu öğrendim. Yanlışı ve doğruyu ayırt edebilmeyi öğrendim. Yanlışta yaptım kimi zaman ama ders çıkarmasını öğrendim. Korkmadım hayattan korkacakta bişey yoktu aslında. Şimdi dönüp baktığımda İyiki bunlar başıma gelmiş diyebiliyorum. Hani bir daha gelsem dünyaya aynı aileyi aynı hayatı yaşamak isterdim diyebiliyorum. İlerde bir çocuğum olsa onunda çalışması insanları hayatı erken öğrenmesi için teşvik ederim. Çünkü hayat hazır lokma değil yarıdan başlayıp devam ettirebileceğin bir şey hiç değil. Önemli olan kendini bir kalıba bir sıfata sokabilmek aslında. Çizdiğin yolda emin adımlarla yürüyebilmek. He şuda var tabi zaman geçtikçe devir değiştikçe insanların değiştiği de bir gerçek. Her ne kadar hayatı erken de öğrensen hayatın içine erkenden balıklama da atlasan tanıdığını bildiğini de sansan insanların o kadar çok farklı farklı yüzleri var ki bazen öğrendiğin şeylerin boş olduğunu da düşünebiliyorsun. Ama yıkıldığın yerden yeniden başlamak gibisi yok bu hayatta önemli olan pes etmemeyi öğrenmek….

2 yorum:

  1. Yaşlıyım ben:( temanı değiştir, ya da yazını renk tonunu :(

    YanıtlaSil
  2. Cok guzel bir geriye donus yazisi

    YanıtlaSil