Kelimeleri bir birine pazarlayan şair ruhlu bir pezevengim. Hepsi bu...
13 Nisan 2011 Çarşamba
İyiyim Desem de İnanma
Bir tavsiye üzerine beklenti üzerine aslında biraz daha iç açıcı şeyler yazmak istiyorum. Tabi becerebilirsem. Ama ne yazacağımı bilmiyorum. Neyi anlatıp söylesem neylerden bahsetsem açıkçası bilmiyorum ve aklıma hiçbir şey gelmiyor. Oysaki hayatımızda bu kadar çok malzeme varken bu kadar çok konu varken hemde… Ne yazacağını bilememek zor ve kötü bir durum. Aslında yazılacak çok şey var kelimeler yürekten gelip boğazında düğümlenmese. Haykırmak istediklerini dökebilsen yazılara o kadar çok şey çıkacak ki olmuyor işte. Ben ne bir şair nede bi roman yazarıyım. Edebiyattan anlamam kitapta okumam. Dökerim içimde birikenleri. Kafiyeymiş cümle düşmesiymiş anlamam. Liseyi zar zor bitirdim ki gel gör bunu nasıl yaptığımı halen anlamış değilim. Hayran olmuşumdur bu kafiyeli sözleri yazanlara hiç duymadığım bilmediğim kelimeleri kullananlara. Tabi her şey benim elimde biraz merak biraz okumak sonra gerisi geliyor zaten. Öyle şatafatlı sözlerimde yoktur benim. Dilimle konuşmam çoğu zaman yüreğimdir kelimelerimi yazan. Bir yürek sevdam var peşinden koşar dururum. Umutsuz çaresiz ve ipleri elim de olmayan bir sevdam. Karşılıksız çıkarsız bir o kadar da içimi yakan. Nasıl yazabilirim ki umut dolu bir şeyler. Neyden bahsetsem o değecek yüreğime. O nu anlatıp durucam. O olacak her bir harfte her bir kelime de cümlede. Sonra zaten gerisi gelecek göz yaşlarının. Her o ıssız onsuz gecede karşına aldığın resmi ağzına kadar dolmuş bir kül tablası ve ardı ardına yaktığın sigara. Bu da yetmezmiş gibi intihar eden göz yaşların. Resmine kondurduğun ıslak bir öpücük kurduğun hayaller. Hadi gelde iyi düşün. Hadi gelde güzel şeyler yaz umut dolu yazılar dök kağıda. Varsa bunu yapabilecek birisi önünde eğilir öperim ayaklarını. Polyannacılık ta bir yere kadar. Bütün gün hiçbir şey yokmuş bomba gibiyim gibi gözükürken oynadığın oyun, gece tamamen bir kabus oluveriyor. Hemde başrolünde senin olduğun. Tabi o oyunu oynarken seni görmemezlikten gelmesi de çabası. Bir kahkaha basarsın umurunda değilmiş iyimişin her şey dört dörtlükmüş gibi. Bilmez geceler boyu yaşadığın ızdırabı acıyı döktüğün göz yaşını. Hayat bir filim sahnesi işte bizde en iyi performansımızla yapabildiğimiz kadar yapıyoruz oynuyoruz mutluluk rolünü. Kim bile bilirdi ki gün gelecek yine bu kadar çok seveceksin ve yine bu kadar acılara maruz kalacaksın ?
İşte benim en iç açıcı halim de bu beceremiyorum olmuyor yüreğim de oldukça yada kavuşmadıkça bu böyle sürüp gidecek gittiği yere kadar ya da ben gidecem gidebildiğim yere kadar.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder