29 Şubat 2012 Çarşamba


Çocukluktan başlardı öğrenmeler ve ölene kadar devam ederdi iyi, kötü, tatlı ve acı. Her şeyi yaşayarak öğrenirdik. İlk dersimiz sıcak sobaya dokunmayla başlardı mesela. Bir kere canımız yandığında bir daha elimizi o sıcak sobaya değdirmezdik. Büyüdükçe, yaşımız ilerledikçe daha nice şeyler öğrenirdik, öğreniyoruz da. Kimi zaman ders almadan aynı hatayı defalarca yaptığımız zamanlarda olmuyor değil hani. Salaklık desem değil, belki bu sefer olur mu düşüncesi desem hani görülen köy kılavuz istemez hesabı olur. Hani neden ve nasıl niye yaptığımızı açıkçası bende anlamıyorum.

Öylece uzanıyordum yattığım yerde, uyumakla uyumamak arasında düşüncelerin içinde kaybolurcasına dalıyordum dakikalarca. Ara ara kendime gelip yeter be amına koyim dedikten sonra bir sigara yakıyordum. Sigara yaksam da değişmiyordu hiçbir düşünce. Kendime sorduğum soruların hepsi cevapsız yada kendimi haklı çıkarmak için yalandan uydurduğum sözler düşünceler oluyordu. Ama soruların ardı arkası ne hikmetse kesilmiyordu. Bir hesaplaşma yada kendimle bir savaşın içinde değildim, can sıkıntısı belkide. Yapacak bir şey olmadığından aklına gelen eski sevgililer, yada halı sahada güzel bir maçta yaptığın, attığın goller. Bir erkek başka ne düşünür ki zaten tek başına kalınca. Kalkıpta ne olacak bu devletin milletin hali diyecek değil ya.

Ben aslında tekrarladığımız hatalardan bahsetmek istiyorum. Nice yeminler edip nice sözler verip kendimize ve buna rağmen nice sözlerimizi yediğimiz yeminlerimizden bahsetmek. Hadi itiraf edin kaç kere söz veripte yemin edipte kendiniz için o yeminleri sözleri yediğinizi itiraf edin hadi. Uslanmadan tekerrür ettirdiğimiz onlarca şey var hayatımızda. Aşk meşk iş güç aklınıza ne gelirse her biri mevcut hayatımızda. Hani dedim ya salaklıkmıdır yoksa bir umutmudur bilemiyorum. Ama şundan eminimki sonunda ne olacağını görüyor olabilsekte o an mutluysak yine o hatayı bile bile isteye isteye yapıcaz. Çünkü bizler hayatımız boyunca anlık mutluluklar için çaba gösteriyoruz ileride ne olacak ne bitecek hiç umurumuzda değil. Çingene hesabı günü kurtarma çabasındayız her birimiz. Pembe bulutların üstünden inmek işimize gelmiyor çünkü.

Bu söylediklerimi genelleme yaparak söylemek doğru değil. Klasik bi söz vardır “5 parmağın 5i bir mi ?” diye derler. Sahi 5i bir olsa nasıl olurdu acaba. Neyse öyle işte… Kandırmayın lannn kendinizi :P

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder