27 Mart 2012 Salı

Tuhaf Bir Gemi Yolculuğu


Bir gemi kalkacak az sonra bu limandan ve içinde bir sürü insan. Kiminin umutlarından başka hiç bir şeyi yok, kimileri ise sadece mecburiyetten. İstikametin neresi olduğunun önemi yok bazıları için. Geride kalanlara son birkez bakacak her biri. Birileri el sallarken gülümseyen yüzlerle, kimileride yaşlı gözlerle güçsüz bitik bir halde bakacak geride kalanlara. Diğerlerinin ise hiç bir şey umurunda değil. Önemli olan sadece gitmek gidebildiği yere kadar. Gidecek yerin neresi olursa olsun sevdiklerinle arana mesafe girince varış yerinin hiçbir anlamı kalmaz.

Yalnız bir kadın vardı gemide vedalaşabileceği hiçbir kimsesi olmayan. Gözlerim ona takılmıştı, Geminin arka tarafına oturmuş hiç bir şey umurunda değilmiş edasında sadece denize bakıyordu düşünceli gözlerle. Güzel alımlı bir kadındı ve uğurlamaya kimsenin gelmemesi ilginç gelmişti bana. Kırmızı bir elbisesi vardı üstünde, omuzlarında olan sarımsı saçları güneşi andırırcasına parlıyordu. Elinde sadece bir kitap vardı, her ne kadar kitabın ismini öğrenmek için bin bir şekle girsemde bir türlü öğrenememiştim. Bacak bacak üstüne atıp kitabını okuyordu hiç bir şeye aldırış etmeden. Belli aralıklarla göz ucuyla denize bakıyordu gözlüğünün üstünden. Bir şeyler vardı bende merak uyandıran bu kadınla ilgili. Kafamdan bin bir türlü senaryo geçiyordu, ama hiçbir şekilde isimlendiremiyordum bu durumu.

Geminin kalkmasına bir şey kalmamıştı, dakikaları sayıyordum bende herkes gibi. Ama ilginç olan o kadının istifini hiç bozmadan umursamaz bir şekilde çevresini kitabını okumasıydı. Aslında her şey olabilirdi, belkide benim kurgumdu olan bu her şey. Aradan geçen 20 dakikanın ardından gemi kalkmaya başlıyordu, Önce uzun bir düdük sesi duyuldu ve ardından halatlar sırasıyla toplanmaya başladı. O arada kadın okuduğu kitabı kapatarak geminin en ucuna kadar geldi. Sanki isyan ediyordu, öfkeli bir bakışı vardı. Küfredercesine sert bir şekilde bakıyordu çevresine. Tüm hayallerini, tüm duygularını bu koca şehirde bırakmıştı sanki. Mırıldanarak birşeyler söylüyordu ama ben hiç birini anlayamamıştım. İçimden yanına kadar yaklaşmak geçsede bir türlü cesaret edemiyordum. Gemi limandan ayrıldıkça ve limanda kalan insanlar gittikçe ufalmaya başladıkça bir hüzün kaplıyordu insanın içini. Mutlulukla üzüntünün karışık olduğu anlamsız bir duyguydu bu. Gitmekle mutlu olurken geride bıraktıklarına üzülmek tuhaf bir duyguydu. Boşuna dememişler zaten “Gitmek kalana değil gidene koyarmış” diye.

Gözlerimi kadından alamıyordum bir türlü, bu durum sanki bir cinayeti aydınlatmaya çalışan bir başkomser edasında kendi çapımda düşüncelere sokuyordu beni. Belkide ortada hiç bir şey yoktu, belkide bu güzel ve alımlı kadından etkilenmiştim haberim olmadan. Bunu örtpas etmek için de bu oyunlara başvurmuştum. Asıl olan neydi peki ?



DEVAM EDECEK !!!

18 Mart 2012 Pazar

Boşluk



Ne ararsın oralarda
Oralar kötü
Oralar korkutucu
Ne ararsın dizimin dibinden ayrı
Hayat yorgun
Kahpe olan insanlar
Bir orospunun mecburiyetten yapıyorum demesi kadar sahte
Gülüşler içten bile değilken
Sen ne bok yemeye üzülürsün ki
Değmeyecek bir insan için
Akıtırsın göz yaşlarını
Biten biter giden gider
Bir yok oluş bu
Cehennemden beter
Ölü taklidi yapar gibi
Işığı gördüğünü sanan deliler gibi
Aklını peynir ekmekle yiyenler gibi
Sevişmek için bin bir takla atanlar gibi
Hadi haykır sende
Sevdiğini söyle
Sende sık bir yalan
Sıkışmış hayatlara sığdır sığdırabildiğin kadar

7 Mart 2012 Çarşamba

Bir Kadın Çıkacak ve Hayat Devam edecek


Bir kadın çıkacak karşıma
Saçları beline kadar
Gözleri bakmaya doyulmayan
Yüreğim çarpacak en başta
Aklım fikrim onunla dolacak
Zikrim kendini kaybedecek
Hayallerimi süsleyecek çoğu geceler de
Her yastığa başımı koyduğumda
Onunla aynı evi paylaştığımı düşünecem
Ben benden gidecek
Hayat ondan ibaret olacak
Zaman geçecek
Geçtikçe saçları omuzlarına çıkacak
Gözlerine artık eskisi kadar bakılmayacak
Yürek sadece yaşamak için atacak
Hayaller yerini derin uykulara bırakacak
Bir anda sabah olacak
Güneş doğarken geceyi izleyecek yaşamak
Zaman geçecek
Gözlerim dolacak üç beş gün
Küfürler yağacak ardı arkası kesilmeyen
Giden gelene yer açacak
Gidenle gidilmeyeceği anlaşılacak
Gidenin yeri bir başkasıyla dolacak
Belki zor belki kolay
Ama hayat devam edecek kaldığı yerden
Bekarlık sultanlıktır diye söylenecek
Üç beş gün daha geçecek
Kirlenen ruh temizlenene kadar
Bir hayat kadını edasında gireni çıkanı belli olmayacak
Alışmış kudurmuştan beter gibi birileri hep gelip gidecek
Sonra hayıflanılacak
Doğru insan yok diye
Doğru insan olmak zor gelecek
Kirlendikçe kirlenecek beden denen et parçası
Ruhuna tecavüz edilecek
Zevk almaya baktıkça yaş geçecek
Biri unutulacak ve birileri hep hatırlanacak
Hayat devam edecek