8 Ekim 2011 Cumartesi

Canım Sıkıldı Yazdım


Gidiyorsun ve şimdi bütün şehri sana benzetiyorum. Biliyorum baktığım hiçbir insan sen değilsin ama belki de bu şekilde avunduruyorum kalbimi. Yağmur yağmasını diliyorum her sokak başında attığım her bir adımda. Yağsın ki akan göz yaşlarımı daha rahat saklayabilim herkesten. Kimse bilmesin etmesin işte gittiğini. Kimse bilmesin bir can için yıkıldığımı.

Yürüdüğümde anlamasın diye kimse eğmek zorunda bırakmasın yüzümü yere tanrı. Belki biri geçecek yanımdan ve burnuma senin o kokun gelecek ve akıp gidecek bir yaş damla daha. Saklamaya gücüm yetmeyecek bu sefer her biri ardı ardına intihar edip duracak birer birer. Lanetler yağdıracam günahsız birine ve sırf senin o kokunu taşıdığı için. Günahlarıma bir günah daha ekleyecem.

Susup sadece yürüyecem yada belki de sessiz çığlıklar atıcam her bir adımda. Gözlerimden fışkıracak her bir çığlığım ve yüreğimdeki ses göz yaşlarımda boğulacak. Nefessiz kalıcam konuşamayacam işte. Sadece yürüyecem bilmediğim bir yere. Yorulana kadar dizlerimin bağı çözülene kadar durmadan devam edicem bu gidişe. Dinlenmeden gerekirse sürünerek ama yılmadan.

İnsanlardan kaçarsana yürüyüşlerim koşuşmalara dönecek belki de. Sırf bu şehirde olduğun için. Küfürler savuracam bu şehre bu insanlara. Günahsız insanların günahlarını alarak. Yüksek bir tepeye çıkıp bağıracam belki de ismini haykırarak. Çok sevdim diyecem ve sonra bir küfür savuracam ismine yıktıklarına. Belki de kendime!

Kızgınlığım geçtiğinde bir mezar daha kazıp yüreğimde ki mezarlığa seni o sonsuzluğa uğurlayacam. Sende artık yüreğimde ki isimsiz mezarlıklardan birine sahip olacaksın. Birkaç gün daha belki ismini anıcam. Belki bir çiçek daha bırakıcam. Ama elbet sende unutulacaksın sende çürüyüp gideceksin yüreğimde ki mezarlıkta.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder