11 Temmuz 2011 Pazartesi

Gitmek Kalana Değil Gidene Koyarmış !!!


Önce kafanda bi yer kurarsın. Her şey tamdır orada, hiçbir eksiği yoktur. Öyle ayrıntısına kadar düşünmezsin, amaç sadece gitmektir, gidebilmektir. Özgürleşmektir özgür olabildiğince. Ne arkada bıraktıklarını düşünmek istersin nede benden sonra ne yapacaklar diye. Aslında kalana değil de gidene koyarmış gitmek. Gittiğimde anladım bunu Bir gün kendimden de gidecem bunu biliyorum. Ya bir sonsuzluğa yada başka diyarlara. Geride kalacak olan tek şey tatlı hatıralar yada yaptığın hatalardan dolayı doğan olaylar olacaktır seni hatırlatacak. İyi yada kötü, güzel yada çirkin. Ne fark eder ki zaten. 2 gün üzülüp 3ncü gün tatlı bir hatıra yada kötü bir hatıra ve ilerleyen zamanda da benden geriye kalan tek bir eser olmayacak. Zaten bu her zaman böyle değilmidir.Oturup bi geçmişinize bakın. Ölen bir yakınınız sevdiğiniz saydığınız insanlara bakın. Kaç gün oturup ağladınız ? Kaç gün oturup düşündünüz ? Kaç kere hesaplaştınız kendinizle ? En fazla 40na kadar. Ya sonra ne oldu ? Bayramdan bayrama yapılan mezarlık ziyaretleri. Yani senede toplasanız 3-4 kere. Yanlış mı söyledim? Böyle olmadı mı ? Oturun ve düşünün, kendinizi kandırmaktan vazgeçin. Gitmek sadece gidene koyar, kalana değil. Kalan hayatına kaldığı yerden devam eder yaşanacak ne varsa. Çünkü hayat bir mücadeledir, savaştır. Herkes kazanmak için mücadelesini verir ve bunun için ne gerekirse yapar. Canının çıkacağını bilse bile bu yolda. Geride bıraktığı kimse kalmaz. Hatırlamaz gidenleri. Hangimiz hatırlıyoruz ki zaten. Söyleyin hadi hanginiz gidenlerinizi her gün aklınızdan geçiriyorsunuz ? Belki de giden çoğu kişiyi hatırlamıyorsunuz bile. İnsan olduğumuzun bir ispatıda kendimizi kandırmamız, yalanlar konuşmamız yada kendimizi bir şekilde avundurmamız gerçeklerden kaçmamız. Hiç kimse vazgeçilmez değildir. Yeri geldiğin de ailemiz bile. Aman ben ailemden vazgeçemem edemem bilmem ne hikayelerine inanmıyorum kesinlikle. Tamam aile çok önemli bir şey ama öyle anlar oluyor ki onlardan bile vazgeçebiliyoruz. Gidebiliyoruz ardımıza bakmadan. Ama gitmek her zaman gidene koyar kalanlara değil. Oturursun bir geminin kıçına öylece giderken seyredersin geride bıraktıklarına. Gittikçe gemi onlar gözünde ufalırda ufalır, sonra bir bakmışsın kaybolmuşlar göremezsin. Tek başınasındır artık yalnızsındır. Bir kendin ve içindeki ses vardır sana yön verecek. Duyguların karman çormandır. Ağlamakla ağlamamak arasında gidip gelirsin. O an hiçbir şey düşünemezsin, aklın hiç bir şeye ermez. Parkta kaybolmuş elinde şekeri ile dolaşan ufak bir çocuk gibi olduğun yerde ağlamak istersin. Korkarsın, geride bıraktıklarını özlersin, çaresizsindir. Ama kafaya koyduğun için gitmeyi geri dönemezsin, her ne kadar gitmek istese de ayakların frenlersin kendini. Yeni bir hayat, yeni bir başlangıç, yeni insanlar. Hayatın seni neye nereye sürüklediğine bakmadan sadece gitmek istersin işte ne pahasına olursa olsun. Tek tesellindir senin gitme isteğin, düşündüklerini, düşlerini gerçekleştirme isteğin. Olan olmuş biten bitmiştir. Gururuna karşı kazandığın zaferdir gidişin. Geride bıraktıklarına rağmen. Dedim ya gitmek kalana, bıraktıklarına değil gidene koyarmış….

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder