8 Temmuz 2011 Cuma

Gelmişine mi Sövmeli Yoksa Geçmişine mi ?


Küfretmek rahatlatır bazen insanı. Bir binanın en tepesine çıkıp gözünde küçülen insanları biraz daha küçülterek bağırmak ister insan sövmek ister gelmişine geçmişine. Sesin kısılana kadar ses tellerin acıyana kadar. Rüzgarı alıp arkana haykırırsın. Sana kalmıştır o an neyi söylemek istediğin.. Ya küfür edeceksin gelmişine geçmişine yada yada bağıracaksın işte. Özgürsün ne istiyorsan onu yapacaksın. İster şerefsizler diye bağır istersen seviyorum ulan diye. Ne istersen yap o anda. Çünkü her şey senin kontrolünde. İstersen atla o en üst kattan cesaretin varsa. Yoksa eğer cesaretin haykır haykırabildiğin kadar. Seni tutan yok. Olmayacakta. Nereye kadar sövecez içimizden. Nereye kadar haykırım duracaz içimizden. Bağır hadi duyur koca şehir İstanbul a sesini. En büyük sensin hadi haykır haykıra bildiğin kadar. Utanmadan sıkılmadan bağır bağırabildiğin kadar. Ne tutanın var ne durduranın.


Yüksek bir binanın tepesinden sesleniyorum sana İstanbul
Yok ettiğin binlerce hayatlar için
Söndürdüğün ocaklar için İstanbul
Nerden başlamalıyım
Gelmişini mi yoksa geçmişini mi sorgulamalıyım İstanbul
Şerefsizliğine mi yanmalı
Yoksa şerefini kaybettirdiğin insanlarına mı
Gözünü boyayıp yoldan çıkardıklarına mı İstanbul
Avrupa’na mı söveyim yoksa Anadolu’na mı İstanbul
Yoksa gösterip te vermediklerine mi
İki yakası bir araya gelmeyen İstanbul
Sen mi büyüksün yoksa ben mi İstanbul
Sen mi yok edeceksin beni
Sen mi içten içe eriteceksin İstanbul
Ah be İstanbul sen mi büyüksün yoksa ben mi çok güçsüzüm

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder